Dr. Karyl McBride bu kitapta tüm bu cümlelerin nasıl oluştuğunu, annelerin hangi davranışlarının buna yol açtığını, iç seslerin aslında nasıl başkasının sesi (annenin) olabileceğini anlatıyor. Kadınların annelerine ve anneleriyle ilişkilerine bir de bu gözle bakmalarını salık veriyor. Aynaya baktığında gördükleri boşluğu, kendi değerleri ile nasıl doldurabileceklerini, kendilerini nasıl oluşturabileceklerini ve görünür kılabileceklerini anlatan küçük ama yararlı çalışmalar sunuyor ve ekliyor:
“Hayatımızı bir ağaca benzetirim. Her birimizin ağaçlar gibi kökleri (büyütülme şeklimiz), uzun ve sağlam bir gövdesi ( gelişimimiz) ve yetişkin hayatımızda büyütüp çiçek açtırdığımız dalları vardır. Gövde ya da gelişim aşamanızda yaralar vardır, onlar bir yere gitmezler, kim olduğunuzun bir parçasıdırlar. Fakat iyileşme çalışması derin yaraları tedavi ettirmemizi, içini doldurmamızı, merhem sürerek kapamamızı sağlar. Eski ve sürekli devam eden acı diner, asıl travma değişir, onun çevresinde, üzerinde, uzadığında gelişmemizi sağlar. Bunu unutmayın ki hevesiniz kırılmasın ve kendinizi kandırılmış hissetmeyin. Gerçekten bu yaraları tamamen yok etmek zorunda olmadığınızı bilmek rahatlatır. Başımıza gelenleri bilmek önemlidir, onlar bugün olduğumuz kişiyi meydana getirirler. Fakat bugün olduğunuz kişiyi tam olarak tanımlamazlar ve iyileşmeye çalışarak, geçmişinizin size kim olduğunuzu söylemesine izin vermemiş olursunuz. Geçmişinizi bir parçanız olarak kabul eder ve yüzleşirsiniz, ardından yolunun devam edersiniz.” (Alıntı)