KİTAP ÖNERİSİ: Zehirlenen Çocukluk

Modern dünya çocuklarımıza ne yaptın?

Hızla değişen dünyamızda bu değişikliklerin etkileri üzerine çoğunlukla durup düşünmüyoruz. Sadece adamlarımızı biraz daha hızlandırıp biraz daha akışa dalıyoruz. Modern dünyanın bize getirdiği pek çok artı olduğu tartışmasız. Peki ya eksiler? Dünyayı bizim tanıdığımız gibi tanımayan çocuklarımız için modernleşmiş dünyanın etkileri neler? Başucu kütüphanemizde bu ay, anne babalara kitap önerileri listemizde Sue Palmer’ın ZEHİRLENEN ÇOCUKLUK kitabı var. Bu kitap ebeveynlerin koşarak yetişmeyi denedikleri modern dünyanın, kendi çocukları üzerindeki etkilerini net bir şekilde ortaya koyuyor. Ve düşünülmeyen pek çok noktayı düşünmeye davet ediyor.

Sue Palmer bu kitabında ne anlatıyor?

 

Birleşik Krallıkta otuz yalı aşkın süredir öğretmenlik ve eğitim danışmanlığı yapan Sue Palmer sayısız eğitim programı ve bilgisayar yazılımına imza atmıştır. Tüm bu danışmanlık sürecinde 3-12 yaş arası çocuklara yönelik kitaplar üretmiştir. Sue Palmer bu bir eğitimci olarak bu kitapta çeşitli disiplinlerde çalışan öğretmenlerden aldığı bilgilerle son dönemin araştırmalarını harmanlayıp modern dünyanın çocuklarımızı nasıl zehirlediği konusunda keskin kanıtlar sunuyor. Ekran kullanımının çocuklarda nasıl sağlıksız yeme problemlerine, dikkat ve öğrenme becerilerindeki zayıflığa yol açtığına dikkat çekiyor. Ailesiyle eskisi kadar kaliteli vakit geçiremeyen bebeğin/ çocuğun/ gencin sosyalliğindeki gerilemeye dikkat çekiyor. Teknolojinin evlere nasıl sızdığını, çocuklar dahil evdeki herkesi nasıl etkisi altına aldığını ve kolaylığı sebebiyle ne kadar fazla yeri işgal ettiğini görmemizi sağlıyor. Bu kitapta Palmer bize değişen dünyanın çocuklarımızdan uyku, öğrenme, sosyalleşme, ilişki ve nihayetinde gelişim süreçlerinden ne kadar çok şeyi çaldığını anlamamız için kanıtlar sunuyor. Sağlıklı yemeğin yerini paketli gıdaların, sokakta oynanan oyunların yerini ekranların, sağlam uykuların yerini elektronik ninnilerin ve en sonunda, olması gereken ebeveynlerin yerini e bakıcıların geçtiği bir dünyada çocuklarımızı nasıl bir gelecek beklediğini sorgulamaya itiyor.

Zehirlenen Çocukluk neden öneriler listesinde?

 

Günümüzde pek çok araştırma ekran kullanımının (televizyon, bilgisayar, cep telefonu, iPad gibi) çocuklar üzerindeki negatif etkilerini ortaya koyuyor. Uzun kullanımlarda uyku ve dikkati zayıflattığı, çocuklarda öğrenme bozuklukları ve dil gelişimini sekteye uğratması gibi zararlarından sıklıkla bahsediliyor. Ancak modern dünya hayatımıza sadece bir ekrandan daha fazlası olarak girdi ve çocuklarımızın hayatında da bir ekrandan çok daha fazlası olarak yer alıyor. Zehirlenen Çocukluk, bu noktada okuyucuya bir ebeveyn olarak modern dünyanın içindeki kendi yerini de sorgulatıyor. Farkında olmadan çocuklarımızı paketli gıdalarla, telefonla, e-bakıcılarla vb. baş başa bıraktığımızda neleri kaçırdığımızı görmemiz için uyarıyor. Onlar büyüyor ve biz koşuyoruz. Koşturmaca ebeveyn olarak bizi de içine çektiğinde çocuklarımızı sağlıksız olanla ne kadar kolay karşılaştırabileceğimizi yüzümüze vuruyor. Çocukların büyümek için ihtiyaç duydukları tüm şeyleri (ilişki, ilgi, sevgi ve bakım) farkında olmadan nasıl alt üst ettiğimizi fark etmemiz için pek çok bakış açısı sunuyor. Üstelik bu etkilerin sadece tek bir değişiklikle geçemeyeceğini, zehirsiz yaşamın çoklu bakış açısına ihtiyaç duyduğunu anlamamızı sağlıyor. Zehirlenen Çocukluk, ebeveynlere kaybetmekte oldukları konumun önemin hatırlatması nedeniyle öneriler listesindeki yerini korumaktadır.

Zehirlenen Çocukluk’ ta hangi sorulara cevap bulabilirsiniz?

 

“Televizyon karşısında yemek yemek çocuğumu obez yapar mı?” “Bebeğimle ilgilenmek ona fazla oyuncak almak demek mi?” “Bakıcılar ebeveynin yerini tutar mı?” “Çalışmam ve yetiştirmem gereken işler var, çocuğum ne yapacak?” “Tek başına televizyon izlemesi neden zararlı?” “Uyuması için masal yerine hazır ninni dinlese olur mu?” “İnternet zorbalığından onu nasıl koruyacağım?” “Dil ve sosyal gelişimine nasıl katkı sağlarım?” “Konuşmak mı hangi konuda konuşabilirim ki?” “Önleme arkadaşlıklar gerçeğim yerini alır mı?” “Bu koşuşturma beni çok yoruyor, kendi kendisine büyüyemez mi?”

Sue Palmer bu kitapta ebeveynlerin hayatına giren teknolojinin, zaman kavramının anlamını değiştirişinden dem vuruyor. Zaman kaybedilecek boş bir şey olmaktan çıkınca ebeveynler hayatlarını daha hızlı hale getirecek ‘şeyleri’ hayatlarına sokuyorlar. Hızlı yemekler, hızlı uyku araçları, ebeveynin yerini alacak hızlı çözümler (e bakıcılar) vs… Bu kitap çocuklarla ilgilenmek, yemek yapmak, konuşmak, uyutmak, eğlenmek gibi günlük aktivitelerin azalmasının çocukların hayatını nasıl zehirlediğini görmemizi sağlıyor. Palmer’a göre aslında kaybeden sadece çocuklar değil, ebeveynler de… Bunun için aksiyonu geçecek olan kişilerin ebeveynler olduğunu söylüyor ve ekliyor;

 

“Modern teknolojinin seri tempolu dünyası, biyolojik gelişimin yavaş ilerleyen süreciyle tam bir tezat içindedir. Küçük bir çocuğa bakmak, onun ihtiyaçlarına yoğunlaşmak için zamanı askıya almak anlamına gelir. Defalarca ce-e oynamak, uykudan önce en çok sevdiği masalı kork üçüncü kez okumak, kısa bacaklı bir bebekle park boyunca ağır ağır yürümek, çocuğunuzun arabayı yıkamaya yardım etmesine izin vermek ve burada bahçeyi batırmasını izlemek- tüm bunlar ağır çekimde gerçekleşir. …. çocukların elektrik hızında değil biyolojik hıza göre ilerleyen gerçek insan bakımına ihtiyaçları vardır. Çocuklar gerçek ailenin verdiği güven hissine, dünyayı ilk elden deneyimleyip öğrenmek için fırsatlara, gerçek arkadaşlara ve komşulara ve piyasanın baştan çıkarıcı çağrılarına direnmelerine yardımcı olacak insani değerlere ihtiyaç duyarlar. Bunun olması için uzaktan kumandaları toplamamız ve kapatma düğmesini yeniden icat etmemiz gerekiyor.” (Alıntı)

Künye:

Zehirlenen Çocukluk (Toxic’in Childhood)

Sue Palmer

Çeviren: Özge Çağlar Aksoy

İletişim Yayınları, 2006

356 sayfa