• Anasayfa
  • Hakkımda
  • Psikoterapi
  • Eğitim & Atölye
  • Yayınlar
  • Blog
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Psikoterapi
  • Eğitim & Atölye
  • Yayınlar
  • Blog
  • İletişim

Slider 6

Share on Facebook
Facebook
Tweet about this on Twitter
Twitter
Share on LinkedIn
Linkedin

Son Yazılar

FİLM ÖNERİSİ: Leo

FİLM ÖNERİSİ: Kırmızı

ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİYE dair merak edilenler

Instagram

icimizdeki_ebeveyn

Deneyimsel Oyun Terapisi hem çocuklar için hem d Deneyimsel Oyun Terapisi hem çocuklar için hem de uzmanlar için sürekli kefşedilmeye açık bir dünya gibi. Ve bu dünyada en çok önem verdiğimiz nokta deneyim…

Bir süredir düzenlediğimiz Deneyimsel Oyun Terapisi grup süpervizyonlarında artık oyun metaforlarını anlamanın, DOT çerçevesinde vaka formülasyonu yapabilmenin yanı sıra deneyim paylaşımları da yapabileceğimiz buluşmalarımız olacak. 

Deneyimsel Oyun Terapisi ile yeni tanışan meslektaşlarımla buluşabileceğimiz, birlikte çalışıp öğrenebileceğimiz tarihleri sizlerle mail yolu ile paylaşacağız.

Süpervizyonlarla ilgili bilgi almak ve/ veya kayıt yaptırmak için profildeki kayıt formunu doldurmanız yeterli.

Oyunda kalmak dileğimizle🎈

#deneyimseloyunterapisi
#grupsüpervizyonu
@psikoistanbul
“İçine bakmamız lazım. En derinine…” İçerisi bir yansıma gibi söyler bize. Ne var, neler oluyor?

-İç’ime bakmalıyız. İçerisi önemli. Ama öyle kolay değil açmam içimi size. Üstünü örttüklerimi çıkarmam, bakmamak için kafamı çevirdiğim yerlere işaret etmem, görünmesin diye en derinlere sakladıklarımı çekip çıkarmam kolay değil.

-Anlıyorum. Cesaret istiyor, desteklenmek istiyor, kendini güvende hissetmek istiyor.
“Daha yakından bakalım, yavaşça… Ürkütmeden.” İçerisi bilir, anlatır kendini hazır olunca. Bu kadar gizlenmişse çok acıtıyor olmalı. Bu kadar derinlerdeyse korkutucu olmalı. Ama haklı, koruduğu şey kendi canı. 

-İç’erisi derin. Ve yabancı. Gerçi tanışmak da istemem. Çünkü içimde neler oluyor konuşmak zor. Anlatmak zor anne/baba. Bazen iyi niyetli soruların bile korkutup kaçırıyor beni uzaklara. Daha derine gömülsün, sen bile ulaşama istiyorum.  Kaçmak, sırtımı dönmek, kulaklarımı kapatmak, küsmek istiyorum. 

-Derinlerde de yanındayım. İç’eride de seninleyim. Bakmaya cesaret ettiğin yere kadar…

#icimizdekiebeveyn #duygular #çocuklarlailetişim #duygusaldestek #ebeveyndesteği #terapi
Çocuklarını en iyi ebeveynler tanır. Bunun ter Çocuklarını en iyi ebeveynler tanır. Bunun tersi de geçerlidir; ebeveynlerini de en iyi çocukları tanır. 

İlişki içinde tutarlı ve öngörülebilir olmak bu ‘tanış’ olma halinden gelir. Ve bunun en doğru yolu kendimiz olabilmektir. Tanış olma hali (ilişkinin niteliğinden bağımsız olarak) kişiye bilindik, bilindiği için de güvenli gelir. 

İlişkimizi daha iyiye doğru geliştirmek her zaman mümkün olmakla birlikte, bunun yolunu kendimize özgü tamirlerle yapmamız önemlidir.
Doğru cümleleri söyleyen yabancı biri olmak yerine yanlış cümlelerini tamir etme çabasında olan tanış anne babalar olmak…

#ebeveynotları #ebeveynçocuk #iletişim #annebabaçocuk #aileilişkileri #çocukpsikolojisi
“Bazı kalpler” dedi, “…büyüdüklerinde “Bazı kalpler” dedi, “…büyüdüklerinde bile hassaslar…” “Haklısın.” dedim, “Bazı kalpler içerde çok farklılar.” Tüm o kalelerin arkasında, o kadar duvarın ardında, o kadar muhafızın ardında… Dışarıdan gözüktükleri gibi değiller. Bazı kalpler için bu iç ve dış dengesi hiç kolay değil. İkisini birbirine bağlayan ince bir ip var. Hassas bir denge, bozulabiliyor bazen tek bir şeyle...

Kalbimiz yaşımızla paralel büyümüyor. Yaşadıklarımızla da… 
Kalbimiz temel ihtiyaçlarımız karşılandıkça büyüyor. 
Sevildikçe.
Anlaşıldıkça..
Korundukça…
Olduğumuz gibi kabul edildikçe büyüyor. 

#icimizdekiebeveyn #ruhsağlığı #hassasiyet #sağlıklıiletişim #anlaşılma #gelişimsel #ihtiyaçlar
“Bakım vermek”  TDK’da bir şeyin iyi gelişmesi, iyi bir durumda kalması için verilen emek olarak tanımlanmaktadır. Birinin beslenme, giyinme vb. gereksinimlerini üstlenme, bunu sağlama işidir. 

Bakım vermede aslında verilen şey (yani bakım) “bakma işi” üzerine temellenir. Ve bu bakma işi pek çok şeyi kapsayabilir:

Bakışı bir şey üzerine çevirmeyi, ilgilenmeyi ve uğraşmayı, yüzünü bir yöne doğru çevirmeyi, bir şeyi aramayı, yoklamayı, incelemeyi, denemeyi, bunlarla meşgul olmayı, gözetmeyi ve korumayı… Bakma, bir işi yapmakla görevli olmayı ve başka bir şeyle ilgilenmeyip elindeki veya önündeki işle uğraşmayı içerebilir. 

Ve bakım verme işi hiç kolay değildir. Bakım veren kişi kendini kaybolmuş, bıkkın ve çaresiz hissedebilir. Zaman zaman devam etmekte zorlanabilir. Çünkü bakım vermek sadece doyurmak, temizlemek ve giydirmek değil, aynı zamanda bakım verilen kişi ile bakım veren arasındaki ‘karmaşık ilişkiyi’ gelecekte de nasıl sürdürmek gerektiğini (sorumluluğunu)anlamayı içerir... 

Tüm bunları taşıyabilmek için bakım verenin dönüp kendine ‘bakması’ gerekir.  Bu bakışın da kendini ve ihtiyaçlarını anlamayı ve farkına varmayı içermesi…

Bakım veren bitkin hissettiğinde bakışı kendi üzerine çevirmesi, ihtiyaçlarını yoklaması, kendini incelemesi ve dinlemesi, kendi enerjisini gözetmesi ve koruması, yani yüzünü kendisine doğru çevirmesi önemlidir. 

Çünkü bir başkasına bakabilmek için önce kendimize bakabilmemiz şarttır.

#icimizdekiebeveyn #bakımvermek #bakımveren #bakımı #annebabaolmak #ebeveynihtiyaçları
Beynimiz karşımızdaki kişiyle ilişkide şekil Beynimiz karşımızdaki kişiyle ilişkide şekilleniyor. İletişim’de. İletişim’le. Özellikle küçük çocuklar konuştukça, anlattıkça, yeniden dinleyip sorguladıkça anlam veriyorlar deneyimlere. 

“Ne kadar güzel bir gündü.”
“Bugün harika bir gündü, teşekkür ederim.”
“Bir daha asla oraya gitmeyeceğim!”
“Keşke böyle yapmasaydık…”

Geriye dönüp bakmadan ilerisi şekillenmiyor. Zaten bilinçli olarak yapmasak da beynimiz geçmiş deneyimlerimizden bir yol haritası çıkartıyor. Bu yüzden yeni başlangıçlara birlikte bakmak, hatırlamak, konuşmak sinir sistemimiz için de rahatlatıcı… Ne olursa olsun duyguları hatırlamazsak işleyip dönüştüremiyoruz.

Yeni bir yıla geçişte iki yol duruyor. Biri geriye dönüp bakıp geçmişi hatırlamak. Diğeri geleceğe doğru yönelip umutlanmak. Ve biri diğerinin içinden geçiyor.

“Çok eğlenceliydi, tekrar edelim mi?”
“Evet çok üzülmüştün, hatırlıyorum.”
“Korktuğun için gitmek istememiştin, sonra cesaretlenmiştin.”
“Beklediğin gibi olmamıştı, hayal kırıklığına uğramıştın.”

Gelecek yapılanması için hafızayı yoklamak iyidir. Tozu kaldırır, konuşulmayanı dile getirir, kırıklıkları hafifletir, iyileşen yerleri onurlandırır, neşeyi tazeler, umutları çoğaltır. 

Yeni yılda iletişim’de, iletişim’le…✨

Resim Kaynak: unsplash.com

#icimizdekiebeveyn #gelecek #ebeveynçocukilişkisi #iletişim #yeniyılplanı #dilekler
Sinir sistemimiz bizi hayatta tutmaya odaklı. Bun Sinir sistemimiz bizi hayatta tutmaya odaklı. Bunu artık biliyoruz. Ve seçimlerimizi deneyimlerimize göre yapıyor. Bedenimiz nörosepsiyon aracılığı ile travmatik olarak deneyimlediğimiz pek çok şeyi o deneyime özgü kodlarla (sesi, kokusu, görüntüsü ve/veya hisleriyle) kaydetmeye programlı. 
Öte yandan artık biliyoruz ki bunun tersi de mümkün. Sinir sistemine rahatlamayı, gevşemeyi ve buna yardım edecek durumları, imgeleri de öğretebiliyoruz. Buna yaptığımız aktiviteler ve hoş tatlar bırakan pek çok deneyim de dahil…

‘Harika Şeyler Listesi’ Duncan Macmillan ve Jonny Donahoe yazdığı ve Bora Akkaş’ın oynadığı bir tiyatro oyunu. Yaşamaya değer harika şeyleri konu alıyor bu liste. Dünyada görülmeye, tatmaya, dinlemeye, yapılmaya, denemeye, hissedilmeye, düşünmeye, akılda tutmaya değer tüm şeylerin listesi… Sinir sistemimiz için bir nevi kaynak. Ve harika olan şey sadece kendi deneyimimizden değil etrafımızdakilerin deneyiminden de öğrenebileceğimiz. 

Sosyal yaşantımız içinde bizim için önemli ne kadar çok an’a, duyum’a, duygu’ya ve durum’a ilişkilenirsek sinir sistemimiz için o kadar verimli oluyor. Harika şeyler’imizin bir listesi oluşuyor. İhtiyaç anında sadece dönüp bakabileceğimiz bir harika şeylerin listesi.

1) Bu hayatta harika şeyler olduğunu unutmamak..
2) Ve bu harika şeyleri tüm sevdiklerim ile paylaşmak..

Üçüncü sizden olsun ;) 

#harikaseyler #listesi #sinirsistemi  #kaynak #esneklik #dayanıklılık #psikoloji #destekler #anıdefteri
Modern teknolojinin hızlı dünyası ‘iletişim Modern teknolojinin hızlı dünyası ‘iletişim’ için bize daha çok kanal açmakla birlikte, çocuklarımızın sağlıklı gelişimini destekleyecek olan iletişim sürecinde yolumuzu tıkıyor gibi görünmekte…

Onların yavaş ilerleyen biyolojik gelişim süreçleri ile modern teknoloji dünyasının hızı, birbirinden oldukça farklı iki zaman dilimi. 

S. Palmer’ın vurguladığı gibi küçük bir çocuğa bakmak için zamanı biraz askıya almak gerekiyor; çünkü onları geliştirecek olan (defalarca aynı kitabı okumak, birlikte bir karınca kovalamak, ce-e oyununda bıkmamak, bir çorabı defalarca giymek, parklarda onların hızında ve yavaşça yürümek, sorular milyon kez cevap vermek, kek yapmak için saatler harcamak vb. gibi) pek şey onların dünyasının hızında, belki biraz da “ağır çekim”de gerçekleşmeli…

#ebeveynotları #modernteknoloji #moderndünya #ebeveyniletişimi #annebabaçocuk #yavaşlamak
Sevgili Anne, Gelişim teorileri sana, çocuğun Sevgili Anne,
 
Gelişim teorileri sana, çocuğunla aranda kurduğun ilişkinin önemli olduğunu söylüyor sürekli. İkinizin kurduğu bu ilişki ona diğer ilişkilerinde kaynak olacak, hatta hayat boyu destek sağlayacak. Bu yüzden ilişkine yatırım yapıyorsun. Özen gösteriyorsun. Bu ilişkide en iyiyi yapmaya, ona hak ettiklerini vermeye çabalıyorsun. 

Bu, bitecek gibi durmuyor. 

Kendinden yola çıkarak en iyinin tanımlarını oluşturuyorsun. Okuyup öğrendiklerinden, sorup araştırdıklarından en iyinin ne olacağının tahminlerini yürütüyorsun. Ne öğrenirsen öğren yetmiyor gibi hissediyorsun. 

Bunu daha önce konuşmuştuk. Şu ‘en iyi’ kavramının şirazesi kaymıştı biraz, hatırla. 

Tanımlar arasında dolanırken bazen kendini diğer annelerle kıyaslıyorsun. Bazen annenle kendi anneliğini karşılaştırıyorsun, belki anneannen ile son buluyor bu hikaye. Kendine tek kişilik değil, üç kişilik ‘annelik kriteri’ koyuyorsun. Böylelikle annelik çıtan bir nesillik değil, tam üç nesillik yükseliyor. Biliyorum, süperkahramanların gücüde olmaya çalışıyorsun.

Sana bunlar söyleyen teoriler aynı zaman da şunu da söylüyor. Bu sizin ilişkiniz, ikinizin. En iyinin tanımını beraber oluşturuyorsunuz. Bir adım sen bir adım o, beraberce buluyorsunuz tanımlamaları. Bu yüzden çocuğunun süperkahraman güçlerine değil de ilişkinize ihtiyacı oluyor. Beraber tanımlayabilmek için… Sevgi dilini beraber oluşturabilmek için…

Bu alanı, hem kendine hem de ona verebildiğin sürece tanımları çağaltıyorsun, sevgi ne demek, en iyi ne demek, yeterince ne demek…
Çoğalıyorsun. Çoğalıyorsunuz.

Çok emek veriyorsun anne. 
Emeğinden öperim.

#anne #mektup #anneyenotlar #annebebek #ebeveynlik #çocukgelişimi #anneçocuk
This error message is only visible to WordPress admins

E-Mail