CEZA DIŞI SEÇENEKLER MEVCUTTUR.

Pek çok ebeveynin zihninde zaman zaman şu soru dönüp dolaşıyor; “bir çocuğa ceza vermek o kadar kötü mü?” Ebeveyn çocuk iletişimi sıklıkla kriz anlarında çıkmazlara giriyor ve ebeveynler ne yapacaklarını bilemiyorlar. Bazen istemeden, bazen otomatik bir tepki olarak ağızlarından cezalandırıcı yaptırımlar çıkabiliyor. Ancak araştırmalar cezanın çocuğa verilmek istenen mesajı öğretmek yerine onun nefret, intikam, suçluluk ya da değersizlik gibi duygular yaşamasına ve iletişimin daha zor yollara sapmasına neden olduğunu gösteriyor.

Peki ebeveynleri ceza vermeye sürükleyen çaresizlik durumları çocuklara ne öğretiyor? Ya da ebeveynler çocuklarının neyi öğrenmesini istiyorlar? Krizler hem çocuk hem ebeveyn için zorlayıcı olabilir ancak ceza dışı seçenekler mevcut. Ebeveynlerin ceza dilini kullanmadan da çocuklara doğruyu öğretebilmeleri, kendilerini çocuklara dinletebilmeleri mümkün. Bunun için önce sözel iletişimde nelerin değişmesi gerektiğini yeniden keşfetmek ve iletişimi değiştirmek için aktif çaba göstermek gerekiyor.

10 adımda neler yapabiliriz?

  1. Önce bir ebeveyn olarak kendi sınırlarımızı belirlemek önemlidir. Cezalandırıcı yaptırımların ne zaman ve ne sıklıkta ağzınızdan çıktığını, bu yaptırımlara başvurmanızı sağlayan duyguların neler olduğunu dürüstçe kendinizle paylaşın.
  2. Bu durumların çocuğunuzun da zorlandığı durumlar olup olmadığını kontrol edin. Çocuklar yardıma ihtiyaç duyduklarını her zaman dile getiremeyebilirler.
  3. Hem kendi duygu ve ihtiyaçlarınız hem de çocuğunuzun duygu ve ihtiyaçları konusunda açık olun. Net bir şekilde her ikisinin de ifade edilmesine olanak tanıyın.
  4. Problem yaratan durumla ilgili olarak ona yardımcı olabilecek seçenekler belirleyin. Eğer tekrar eden bir durum ise olay gerçekleşmeden üzerinde düşünüp alternatifler belirlemek o anki stresi yönetebilmeniz adına önemlidir.
  5. Çocuğunuzu uyarmanız gereken bir zorluk var ise mutlaka onaylamadığınızı net bir şekilde dile getirin. Sözlerinizin onu kırıcı ya da kişiliğini eleştiren bir şekilde olmamasına özen gösterin. Ancak onaylamadığını şeyi yapmaması için rica içeren cümleler de kurmayın.
  6. Ardından beklentilerinizi net bir şekilde ifade edin. Cümleleriniz ne olmaması gerektiğine değil ne olmasını istediğiniz ya da beklediğiniz durum ya da davranışa odaklansın.
  7. Ceza dışı seçeneklerin varlığını kendinize hatırlatın. Ve ona durumun ne yapılırsa düzeltilebileceğine dair öneriler sunun. Gerekirse birlikte yapmak için yol gösterin.
  8. Konuşma sırasında bir daha bu durum yaşanırsa alternatif olarak neler yapılabileceğini konuşmayı unutmayın. Durum çözümsüz kaldığında hem sizin hem de onun nasıl zorlandığını vurgulayın.
  9. Çocuğunuzla yaşına göre problem hakkında konuşarak beyin fırtınası yapıp çözüm yolları üretmeyi deneyin. Bazen problemlere dair başkalarının da fikrini almayı denemek çocuğa alternatif yolları göstermek adına örnek olabilir.
  10. Bazı durumlar için davranışın sonuçlarına katlanmasına izin verin. Bu adımın cezadan farklı olmasına dikkat edin. Daha önceki anlaşmaların nasıl ve neden bozulduğunu hatırlatmak ve anlaşmaları uygulamak önemlidir.

Bu yazı bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Tanı ve tedavi amacı için psikolojik veya psikiyatrik desteğe başvurmaktan çekinmeyin.

 

Klinik Psikolog Börte Özdemir