ÇOCUKLUĞU KABULLENMEMEK ERGENLİĞE GİRİŞİ NASIL ENGELLER?

Çocukluk terimlerinin reddedilmesi, genellikle erken ergenlik dediğimiz 9 ila 13 yaşları arasında, ortaokulun sonlarında başlar. Genç sözleri ve hareketleriyle, “Artık küçük bir çocuk olarak tanımlanmak ve muamele görmekten memnun değilim!” der gibi görünür.

Kendinden memnuniyetsizlik, bu gelişimsel değişim arzusunu yönlendirir. “Bir zamanlar oradaydım, ama artık bununla işim bitti” der gibi bir söylem devam eden bir reddetme gibi görünüyor ancak bu iki sorun yaratır: alışık olduğunu bırakmak ve sonra ne yapılacağına karar vermek. Alışık olduğunu reddetmek yeni bir yol çizmekten daha kolaydır. Bu yüzden huzursuzluk, beceriksizlik ve hoşnutsuzluk ergenlik dönemindeki değişimin başlangıcına hükmeder. Şimdi çocukluktan acılı ve özgürleştirici ayrılık başlar.

Ergenliğin Başlangıcı

Ertelenebilse de bunun üstesinden gelmek zordur. Ergenlik kayıpla başlar. Genç daha fazla bağımsızlık için ayrılmaya ve daha fazla bireysellik için farklılaşmaya başladığında, çocukluk ve eski ebeveyn-çocuk ilişkisinin bırakılması söz konusudur. Aksi şekilde davranmak genellikle çocuğun ilk tercihidir, bazı eski kuralları ve tanımlamaları reddederek ve karşı çıkarak kısmen çocukluktan isyan eder. “Neden hala bir uyku saatine ihtiyacım var?” Daha fazla gece özgürlüğünü tatmak ister. “Çünkü ne kadar geç yatarsan, sabah uyanman o kadar zor olur!”

Paylaşılan Kayıp

Ebeveynler artık kızlarını veya oğullarını asla küçük bir çocuk olarak görmeyecekler. Hem ebeveyn hem de çocuk, aralarındaki ilişkinin nasıl olduğunu sevgiyle hatırlayacak olsa da ayrılan kişi olmak geride kalan kişi olmaktan daha kolaydır. Genç, daha büyük değişimin ne olacağı konusunda bir kayıp hissederken, ebeveynler paylaştıkları eski ve yakın bağlılığı özleyebilir.

Bununla birlikte gencin geçmiş değerli şeyleri özlediği zamanlar da olur. O, bir daha geçmişteki güvenli, korunaklı ve basit çocukluk dünyasına geri dönemeyecektir. Her ergenin ödemesi gereken büyümenin bedeli bazı şeylerden vazgeçmektir.

Değişimin Etkisi

Ergenliğin başlangıcında, kaybın diğer tarafı özgürlüktür- eski kısıtlamalardan özgürlük, yeni olasılıklar için özgürlük. Bununla birlikte, ailede beklenmedik karmaşalar oluşur, çünkü ergenlik çocuğu değiştirdiğinde (örneğin, hemen uyum sağlamaya daha dirençli olur), yanıt olarak ebeveyni de değiştirir (örneğin, gecikmeyle hayal kırıklığına daha yatkın olur) ve bu aralarındaki ilişkiyi değiştirir (örneğin, izin verilmeyen ve gerekli olana daha fazla itiraz). İlişki daha sık yıpratıcı hale gelir ve aralarındaki bağımlılığı yavaş yavaş aşındırır. Genç daha fazla bağımsızlık için bastırır ve ebeveynler de ne zaman özgür bırakıp bırakmayacaklarına karar vermeye çalışır.

Ayrılma Zor Geliyor

Ayrılma arttıkça, eski uyumluluk da kaybolmaya başlar. Aralarındaki farklar büyür ve eskisi kadar kolay uyum sağlayamazlar. İlgi alanları değişir ve giderek daha fazla çatışırlar: “Artık zevk alacak ortak faaliyetler bulmak daha zor.” Aramızdaki sevgi bağı kayboldu: “Artık benimle bunu oynamak istemiyor!” Ebeveynin, çocuğunu küçük bir oyun arkadaşı olarak görmekten vazgeçmesi gerektiği gibi gençler de ebeveynleri ile eski, kolay çocukluk yakınlığını yeniden yakalayamazlar: “Onların etrafında olmak eskisi kadar eğlenceli değil.”

Akranlarının ve sosyal medyanın etkisi de eklenince ebeveyn ve genç ne kadar yakın olurlarsa olsunlar nesiller arası bölünmeler yaşanmaya başlar. Örneğin daha geleneksel şeylere alışık ebeveynler, çocuklarının popüler eğlence araçlarını nasıl beğendiklerini anlamakta zorlanırlar. Artık genç büyüdüğünü kanıtlamak için bir sosyal duruş sergilemeye başlar. Bilmenin, istemenin, hareket etmenin, bakmanın, izlemenin ve giyinmenin gerekli görünen ama denemesi garip gelen eski yollarını taklit eder. Genç rol yapsam yapmış olur muyum derken ebeveyn makyaj yapmaya kaç yaşında başlamalı diye sorar.

Gerekli reddediş

Değişimi savunmak, reddetmeyi ve direnmeyi gerektirir. “Beni öpme!” “Neden yapmak zorundayım?” İlk başta, bu, olumlu bir alternatif bulmaktan daha kolay olabilir.

“Bunu öğrenmek istiyorum!” “Bunu denemek istiyorum!” Nasıl farklı olunacağını bulmaya çalışırken, yok etmek yaratmaktan daha kolaydır. Eskiyle çelişen yeni tanımlamaları yıkmak daha kolaydır. Bu da ayrılığın büyümesine neden olur. “Artık bu aile şeylerini yapmak istemiyorum.”

Sevgi Hilesi

Ebeveynler için sevgi hilesi gencin aslında onları reddetmediği sadece çocukluktan ayrıldığı için davranışlarının değiştiğini kabul etmektir. Bu değişiklikleri kişisel olarak almamayız. Cesurca hareket edip gelişimsel değişim sürecine giren çocuğunuzu eleştirmemek öenmlidir: “Eskiden harika bir çocuktun; sana ne oldu?” Reddetmek yerine, verilenleri kabul etmek ve şükretmek gerekir. Böylece, ebeveynlerle yaşanmış olan değerli fiziksel ve duygusal yakınlık dönemi sona erer ve büyüme zamanı başlar.

Ebeveynlerin bu kaybın yasını tutmalarını destekliyor ve acılarına saygı duyuyorum. Aynı zamanda çocukluk çağının ne kadar harika olduğunu, devam etmekte olan ergenlik çağına geçiş dönemiyle karşılaştırılamayacağını anlamalarına yardımcı olmaya çalışıyorum. Şimdi, küçük kızlarının büyüyüp genç bir kadına ve küçük oğlanlarının da genç bir erkeğe dönüştüğünü görecek, harika yetişkin olma dönüşümüne tanık olacak ve destekleyici bir rol oynayacaklar.

Bundan daha sihirli ne olabilir ki?

Yazan: Carl E. Pickhardt

Çeviren: Elif Kaya

Kaynak:

https://www.psychologytoday.com/intl/blog/surviving-your-childs-adolescence/202107/how-rejecting-childhood-begins-the-onset-adolescence