D.W.Winnicott bu kitabında ne anlatıyor?
Dr. Winnicott, kariyerine Cambridge’deki Jesus Üniversitesi’nde tıp eğitimi alarak başlamıştır. Ardından çocuk psikolojisine olan ilgisi onu anne ve bebeklerle çalışmaya yöneltmiş ve dünyaca tanınan katkılar sağlamasına öncülük etmiştir. Britanya Psikanaliz Cemiyeti üyesi olan Winnicott kırk yılı aşkın bir süre çocuk psikiyatrisi ve psikanalizi alanında uygulamalar ve araştırmalar yapmıştır. Özellikle “nesne ilişkileri” alanındaki çalışmalarıyla tanınan İngiliz pediadrist, ebeveynlerle çalışmanın yanı sıra farklı gruplara da (ebelere, öğretmenlere, sosyal hizmet uzmanlarına) eğitimler vermiştir. Çocuk yetiştirmenin sadece fiziki bir bakımdan ibaret olmadığını, duygusal ve psikolojik pek çok yanı olduğunu bilen Winnicott bu kitapta bambaşka bir yol izleyerek çocuk yetiştirmeyi didaktik bir öğreti olmaktan çıkartıyor.
Kitabın adından anlaşıldığı gibi ebeveynlerle sohbet, çocuk yetiştirmenin doğrusu ve yanlışlarından uzak bir alanda D.W.Winnicott’un 1955’ten itibaren yaptığı radyo konuşmalarını içeriyor. Ebeveynlerle samimi bir sohbet sırasında ebeveynliğin konuşulmayan yanlarına (örneğin annelerin sıkıntıları ve suçluluk duygularına) ışık tutuyor. Kitap bebeklerin anneden ayrı bir kimlik geliştirmelerini, kıskançlık duygularını, annelerin bunalmışlıklarını, çocukların ahlaki duygularının gelişimini tek tek sohbet içinde açarak ebeveyn olma yolculuğuna katkı sağlıyor.
Ve aslında bu kitapta Winnicott yıllar boyu süren ebeveyn-bebek çalışmalarından yola çıkarak ebeveynliğin öğrenilen bir süreç mi yoksa doğasında var olan bir beceri mi olduğu sorusuna cevap oluyor. Ebeveynliğin öğrenilen süreçleri kadar doğal oluşunun da kıymetli olduğu ve eğer doğallıktan uzaklaşılırsa asıl tehlikenin orada başlayacağına dair bize ikna ediyor. Kendi samimi cevaplarını ve bakış açılarını içeren cevaplarla ebeveynlerle sohbet, okuyucu için kıymetli bir iç rahatlatma rehberi gibi. Eğitici ve öğretici olmaktan çok uzak bir şekilde yapılan sohbetin hem ebeveyne katkısı hem de uzmana katkısı açısından ne kadar önemli olacağını da gözler önüne seriyor.